15 Temmuz 2017 Cumartesi

42-DOSTLAR ÜÇ ÇEŞİTTİR

42-DOSTLAR ÜÇ ÇEŞİTTİR

وَعَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: زُرْ غِبًّا، تَزْدَدْ حُبًّا 
Genel olarak insanın arkadaşlarını çok ziyaret etmesi aralarındaki sevgi ve saygının azalmasına sebep olur. Nitekim sahabe-i kiram arasında zühd ve takvasıyla temayüz eden Abdullah b. Amr (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre Resûlüllah (s.a.v.): “Zaman zaman ziyaret et ki sevgin artsın.”[1] buyurmuştur. Bunu “gün aşırı ziyaret et ki sevgin artsın” şeklinde de tercüme edebiliriz. Çünkü hadis-i şerifte geçen “gıbben” kelimesi devenin bir gün suya götürülüp bir gün götürülmemesi anlamındadır.
Şeyh Sa’dî Şîrâzî, meşhur Gülistan isimli eserinde bunu şöyle anlatır:
Ebu Hureyre (r.a.) Peygamberimizin huzuru şeriflerine her gün gelirdi. Bundan dolayı peygamber Efendimiz ona:
“- Ey Ebu Hureyre! Beni gün aşırı ziyaret et ki muhabbetin daha ziyade olsun” buyurmuşlardı.
Bir ârife: Güneş bu kadar güzel iken onu seven,
ona gönül veren bir kimseyi işitmedik, hatta o doğunca herkes kaçıyor nedendir bu?” dediler.
Arif şu cevabı verdi: “Her gün görüldüğü için. Baksanıza kış mevsiminde ara sıra saklandığı için doğunca sevilmekte, herkes güneşlenmeye çıkmaktadır.
İnsanları görmeye gitmek ayıp değildir, fakat usandırarak “yeter artık” dedirtmemek lazımdır.” (Bostan, Gülistan (Kilisli Rifat Bilge) s. 390)
Ne kadar candan dost olursa olsun, yanına sık gidildiği zaman usanır, ilgi göstermez. Nitekim bir atasözümüzde:
“Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne” denilmiştir.
Aynı manayı teyit eden başka bir atasözünde:
“Seyrek git sen dostuna, kalksın ayaküstüne.” denilmiştir.
İnsan dostundan/arkadaşından ilgi görmek istiyorsa onu sık sık ziyaret ederek usandırmamalı. Benim İSAV’da Ahmet Yıldız’ı ve diğer güzide dostları usandırdığım gibi olmamalı.
Durum genel olarak böyle olmakla beraber, her şeyin olduğu gibi bunun da istisnası olmalıdır. O da bütün dostların aynı olmayacağı hususudur.
الأصدقاء ثلاث طبقات
طبقة كالغذاء لا نستغني عنه ..
و طبقة كالدواء لا نحتاج إليه إلا أحيانًا ...
و طبقة كالداء لا نحتاج إليه أبدًا .
Nitekim denilmiştir ki dostlar üç kısımdır:
1- Dost vardır gıda gibidir, ondan müstağni olunmaz, her zaman ona ihtiyaç duyulur, insan her zaman onunla beraber olmak ister.
2- Dost vardır ilaç gibidir, her zaman alınmaz, gerektiğinde ihtiyaç duyulur.
3- Dost vardır hastalık gibidir, ona asla ihtiyaç duyulmaz, hiçbir zaman istenmez.
Dost gıda gibi olup her zaman dostlarına yararlı olmaya çalışmalıdır.
Benim durumuma gelince, insanın kendi hakkında karar vermesi zordur ama, yine de söylemek gerekirse, gıda gibi olan dostlardan olduğumu ümit ediyorum.




[1]  Mecmeu’z-zevaid, VIII, 175 (Taberani hasen isnadla rivayet etti)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder