09- SALİH TUĞ HOCAMIZI RAHATLATAN
FETVA
29 Ocak 2016 Cuma günü akşam Ali
Emiri Efendi Kültür Merkezinde “SALİH TUĞ’A SAYGI GECESİ” yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanlığı ile
Edebiyat Sanat Kültür Derneği (ESKADER)’’in müştereken yapmış oldukları programa
seçkin davetli topluluğu katılmış olup TUĞ Hocanın yapmış olduğu ilmi, idari ve
hayri hizmetlerinden bahsedildi. Hocanın İlmi, idareciliği, ahlakı,
çalışkanlığı, dürüstlüğü, hoşgörüsüyle gençlerimize mükemmel bir örnek olduğu vurgulandı.
Daha sonra kendisine söz verilen Salih Tuğ hocamız veciz konuşması esnasında yapmış olduğu güzel şeylerin faş edildiğini, ecrinin zayi olmasından korktuğunu belirtti.
Programın bitiminde hocamızı tebrik ederken:
- Hocam, yapmış olduğunuz iyiliklerin anlatılmasından dolayı ecrinizin zayi olmayacağına hatta bu yüzden sevap da kazanmış olacağınıza dair size fetva vermek istiyorum, hem de kuvvetli bir fetva. Zira fetvanın kaynağı ayet-i kerime, dedim. Tuğ Hoca gülümseyerek:
- Pusmaz, ver bakıyım, fetvan hangi ayete dayanıyor, dedi. Ben de:
- Duha Suresinin son ayeti olan
وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ
ayetine dayanıyor. Ayette Peygamber Efendimize hitaben: “Rabbinin sana vermiş olduğu nimeti minnet ve şükranla anlat” buyruluyor, milletimizin dinine, diyanetine, ilim ve irfanına yapmış olduğunuz bunca hizmet yüce Rabbimizin size büyük bir lütfu, bir nimetidir. Riyadan uzak durup başkalarına örnek olma niyetiyle nail olunan bu gibi nimetlerden ihlas, minnet ve şükranla bahsetmek, alınan ecir ve sevabın zayi olmasına sebep olmaz, belki daha da fazla ecir ve sevap kazanılmasına sebep olur, dedim.
Salih Tuğ Hocamız, bu fetvayı hâzırûnun huzurunda söyleseydin ya, deyince, ben, programı yöneten Mehmet Nuri Yardım Beye bakarak latife yollu, Başkan söz verseydi söylerdim, dedim. Gülüştük.
Salih Tuğ hocamıza Yüce Rabbimizden sıhhat ve afiyet içerisinde uzun ömürler diliyor, saygılarımı sunuyorum.
Daha sonra kendisine söz verilen Salih Tuğ hocamız veciz konuşması esnasında yapmış olduğu güzel şeylerin faş edildiğini, ecrinin zayi olmasından korktuğunu belirtti.
Programın bitiminde hocamızı tebrik ederken:
- Hocam, yapmış olduğunuz iyiliklerin anlatılmasından dolayı ecrinizin zayi olmayacağına hatta bu yüzden sevap da kazanmış olacağınıza dair size fetva vermek istiyorum, hem de kuvvetli bir fetva. Zira fetvanın kaynağı ayet-i kerime, dedim. Tuğ Hoca gülümseyerek:
- Pusmaz, ver bakıyım, fetvan hangi ayete dayanıyor, dedi. Ben de:
- Duha Suresinin son ayeti olan
وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ
ayetine dayanıyor. Ayette Peygamber Efendimize hitaben: “Rabbinin sana vermiş olduğu nimeti minnet ve şükranla anlat” buyruluyor, milletimizin dinine, diyanetine, ilim ve irfanına yapmış olduğunuz bunca hizmet yüce Rabbimizin size büyük bir lütfu, bir nimetidir. Riyadan uzak durup başkalarına örnek olma niyetiyle nail olunan bu gibi nimetlerden ihlas, minnet ve şükranla bahsetmek, alınan ecir ve sevabın zayi olmasına sebep olmaz, belki daha da fazla ecir ve sevap kazanılmasına sebep olur, dedim.
Salih Tuğ Hocamız, bu fetvayı hâzırûnun huzurunda söyleseydin ya, deyince, ben, programı yöneten Mehmet Nuri Yardım Beye bakarak latife yollu, Başkan söz verseydi söylerdim, dedim. Gülüştük.
Salih Tuğ hocamıza Yüce Rabbimizden sıhhat ve afiyet içerisinde uzun ömürler diliyor, saygılarımı sunuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder