17 Temmuz 2016 Pazar

31- REHBER ZANNETTİĞİNİZ REHZEN OLMASIN


31- REHBER ZANNETTİĞİNİZ REHZEN OLMASIN

Yüce Rabbimiz Hûd Sûresinin 96-98’nci ayetlerinde şöyle buyurmuştur:

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مُوسَى بِآيَاتِنَا وَسُلْطَانٍ مُبِينٍ
 إِلَى فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ فَاتَّبَعُوا أَمْرَ فِرْعَوْنَ وَمَا أَمْرُ فِرْعَوْنَ بِرَشِيدٍ
يَقْدُمُ قَوْمَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَأَوْرَدَهُمُ النَّارَ وَبِئْسَ الْوِرْدُ الْمَوْرُودُ

Andolsun ki Biz Musa'yı ayetlerimizle ve apaçık bir belgeyle Firavun'a ve önde gelen adamlarına elçi olarak gönderdik. Onlar Firavun-'un emrine, buyruğuna uydular. Oysa Firavun'un emri, işi, gidişatı, hali, vaziyeti doğru değildi.
Firavun bu dünyada kendisine uyup peşinden giden cemaatinin kıyamet gününde önüne geçip onları suya, çeşmeye götürüyormuş gibi ateşe, cehenneme götürecek. Varacakları o yer ne ka-dar da fena bir yerdir!
Bu ayet-i kerimelerden anlaşılıyor ki:
İnsanlar, kendisine uyup peşinden gidecekleri rehberi seçmede dikkatli olmalılar. Rehber yol gös-teren, rehzen ise yol kesen demektir. Rehber diye rehzenin peşinden gitmemeliler. Şair ne güzel söy-lemiş:
Mizana vur konuştuğun ihvanı ibtida
Rehber zannettiğin rehzen olmasın.
Dinimizde genel olarak herkes kendinden sorum-ludur.
Bir cemaatin önüne düşüp onlara rehberlik ya-pan ise kendisinden sorumlu olduğu gibi cemaatin-den de sorumludur. Onun için rehber kendisine samimiyetle bağlanan cemaatini istismar etmemeli, onlara olmayacak şeyleri vaad ederek onların temiz duygularını kötüye kullanmamalı. Onları suya gö-türüyormuş gibi ateşe götürmemeli. Suya, susuzlu-ğu giderip harareti söndürmek için gidilir, ataş ise tam tersine susuzluğu ve harareti daha da artırır.

Kendisi doğru olmayanının işi de, buyruğu da emri de fermanı da doğru olmaz, sonu hayra çıkan isabetli bir emir ve karar veremez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder