16 Temmuz 2016 Cumartesi

23- ORUÇTAKİ MANEVİ ZEVK


23- ORUÇTAKİ MANEVİ ZEVK

"Men lem yezuk lem ya’rif: Tatmayan bilemez." denilmiştir.
On beşinci yüz yılın büyük bilgin ve mutasavvıfı Horasanlı Molla Câmî (ö.898/1492) meşhur eseri Baharistan'da (s. 142) şöyle bir hikaye anlatır:
Bedevînin biri bir gün devesini kaybeder, arar bir türlü bulamaz. Sonunda:
"- Her kim devemi bulup getirirse kendisine iki deve vereceğim." diye ilan eder. Kendisine:
"- Bu ne tuhaf bir iş, bir deve kaybediyorsun, bulmak için iki deve veriyorsun." diyenlere, Bedevî:
"- Kaybettiğine kavuşma zevkini tatmamış olduğunuz nasıl da anlaşılıyor." diye cevap verir.
Oruç da böyledir; inançlı bir kimse oruç tutmaktan dolayı büyük bir zevk alır, haz duyar. Onun için bu zevki tadanlar Ramazan orucuyla yetinmiyorlar, diğer mübarek aylar ve günlerde de nafile olarak oruç tutuyorlar.
İmanın da manevî zevki, hazzı ve tadı vardır. Sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde:
ذَاقَ طَعْمَ الْإِيمَانِ مَنْ رَضِيَ بِاللهِ رَبًّا، وَبِالْإِسْلَامِ دِينًا، وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولًا
"Kim kendi istek ve rızası ile Allah'ı Rab, İslamı din ve Muhammed'i peygamber edinirse imanın tadını tadar, zevkini alır."1 buyurmuştur.

Konumuzu yüce Rabbimizin şu evrensel mesajı ile noktalayalım:
إِنَّ اللَّهَ يُضِلُّ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي إِلَيْهِ مَنْ أَنَابَ  الَّذِينَ آمَنُوا وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُمْ بِذِكْرِ اللَّهِ أَلَا بِذِكْرِ اللَّهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُ

"Allah, sapıklığı isteyenleri sapıklıkları içerisinde bırakır, kendisine yönelenleri de hidayete erdirir. İşte onlar iman edenler ve gönülleri Allah'ı zikretmekle, O'na ibadet etmekle huzur bulan kimselerdir. Şunu iyi bilin ki; kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur." (Ra’d Suresi, 13/27-28)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder