13- ZALİM İFLAH OLMAZ
YAPTIĞI YANINA KALMAZ
Zulüm, adaletin zıddıdır. Adalet, yaratıkla-ra hakkını vermek,
zulüm ise onlara haklarını vermemektir. Bir yerde ya adalet vardır ya da zulüm.
İkisi bir arada bulunmaz. Adaletin ol-duğu yerde zulüm olmaz, zulmün olduğu
yer-de de adaletten bahsedilemez. Allah adildir, adaleti emreder, adaletle muamele
edenleri sever, zulmü ise kesin olarak haram kılmıştır, ve zalimleri de asla
sevmez. Onun için kulları-na, zulümden uzak durmalarını, adaletten ay-rılmamalarını emretmiştir.
Zulmün kötü ve çirkin bir şey olduğu
aşi-kârdır. Onun içindir ki zulüm her din ve şeriat-ta haram kılınmıştır. Fakat
İslam dininin bu konudaki hükmü daha da ağırdır. Kuran-ı Ke-rimde zalimler lanetlenmiştir.
Yüce Allah “İyi biliniz ki Allah’ın laneti zalimler üzerindedir” (Hûd Suresi,
11/18) buyurmuştur.
Zulüm yaratıklara karşı olduğu gibi
yara-tana karşı da olur. Yaratana karşı en büyük zulüm O’nu inkâr etmek, O’na
ortak koşmaktır. Kuran-ı Kerimde belirtildiğine göre Lokman (a.s.) oğluna
öğütte bulunurken şöyle demiş-tir: “Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma, doğru-su
şirk büyük bir zulümdür.” (Lokman Suresi, 31/13) Bir başka ayette de şöyle buyrulur:
“Kâfirler zalimlerin ta kendileridir.” Demek ki inançsızlıkla zulüm arasında
bir bağ vardır.
Yaratıklara karşı zulüm denilince
akla ilk gelen şeyler ise; onlara karşı haksızlık etmek, eza ve cefa vermek,
işkence etmek, onları baskı altında tutmak ve sindirmeye çalışmak-tır. Bunların
misallerini görebilmek için tarihin geçmiş ve uzak dönemlerine gitmeye gerek
yok, yakın çevremizde; Filistin’de, Irakta, Su-riye’de, Yemen’de olup bitenlere
bir göz atmak yeterlidir. İnsan hakları havariliği yapan mo-dern dünyanın
gözleri önünde yapılan zulüm, işkence, baskı geçmişte Firavunların, şeddadların
yapmış oldukları zulümlere tabir caizse rahmet okutuyor. Sanki şair aşağıdaki
beytini bunlar için söylemiştir:
Şimdiki zalimlerin ahvalini seyreyleyen
Geçmişin rahmet okur
Fir’avn’ına Şeddâd’ına
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder