78-KUR’AN’I GÜZEL
OKUMA YARIŞMASI
Bu Ramazan TRT 1’de
her akşam Kur’an’ı Kerim’i güzel okuma yarışması yapılmaktadır. Bu güzel
programı gerçekleştiren TRT yetkililerine şükranlarımızı sunuyoruz. Program
hakkındaki kanaatlerimi arzetmek istiyorum:
a- Program jürisi,
sunucuları, dinleyicileri, formatı, kısaca her şeyi ile çok güzel.
b- Başta Değerli Hocam
Mehmet Ali Sarı olmak üzere jüri üyeleri gerçekten işlerinin ehlidirler. Güzel
değerlendirmeler yapıyorlar, hiçbir okuyucuyu kırmıyorlar, rencide etmiyorlar,
hatta bazılarına bana göre hak etmedikleri yüksek puanı da veriyorlar.
c- Bu program
sayesinde başta yarışmaya katılan ve katılmayan değerli hafızlarımız olmak
üzere, herkes tarafından anlaşılmıştır ki, Kur’an-ı Kerim’i güzel okumak kolay bir
iş değil, diğer konularda olduğu gibi bu konuda da emek sarf edilmesi gerekir.
d- Biz, her sesi güzel
olan kimsenin okuyuşunu güzel zannediyorduk, işin öyle olmadığını, kıraatin de
kendine has bir takım inceliklerinin olduğunu öğrendik.
e- Ayrıca aşır okumaya
nerden başlayıp, nerede bitirmek ve ayet ortalarında nerede durup, tekrar
nereden başlanması gibi teknik inceliklerinin olduğuna muttali olmaya başladık.
f- Bu programın,
halkımız için olduğu gibi, güzel Kur’an okumak isteyenler için de bir mektep,
bir okul olduğu, değerli jüri üyelerinden çok şeyler öğrendikleri
kanaatindeyiz.
Program,
memleketimizde nice cevherlerin ortaya çıkmalarına vesile olacağı gibi, öyle
olmadıkları halde kendilerini cevher zannedenlerin, eksikliklerini anlamalarına
yardımcı olacağı kanaatindeyiz.
Tenkitler
İşin ehli olup samimi
olmak şartıyla insanların yapmış olduğu her şey tenkit edilebilir. Mutlaka her
şeyin daha iyisi, güzelin daha güzeli vardır. Yüce Allah da kendisi bildiği
halde, bizleri, ibadet ve işlerimizi hangimiz daha güzel yapıyoruz, diye
denemek, imtihan etmek için yaratmıştır.
Programın daha güzel
olması için samimi tenkitleri yanında ehliyet ve samimiyetten uzak bazı
kimseler tarafından tenkit edildiğini görüyoruz. Bunlardan bir kısmına kısaca temas
etmek istiyoruz:
1- Peygamber
Efendimiz Kur’an’ı hangi makam/ makamlarda okuyordu? Bilal-i Habeşi ezanı hangi
makam/ makamlarda okuyordu? Diye tenkit ediliyor.
Cevaben deriz ki: En
güzel makam hangisi ise Peygamber Efendimiz Kur’an’ı o makamdan okuyordu. Hem
de o kadar güzel okuyordu ki inanmayan azılı müşrikler bile geceleyin evinin
etrafına gelip gizlice onun okuyuşunu dinliyorlardı.
2- Efendim,
amaç, niyet iyi olabilir ama uygulama rahatsız edici, Kur’an yarışma ve puan
konusu olmamalı…deniliyor.
a- Yarışmak kötü bir
şey değil, özellikle hayırlı işlerde yarışılır.
b- Zaten Kur’an-ı
Kerim’de de: “Festebiku’l-hayrât: Hayırlı işler konusunda birbirinizle yarışın”
buyruluyor.
c- Onun için bütün
islam ülkelerinde Kur’an’ı güzel okum yarışmaları yapılıyor.
d- Puan, Kur’an’a
değil, Kur’an’ı okuyanlara veriliyor.
3- Asıl olan
Kur’an’ı şarkı gibi okumak değil, manasını anlamaktır. Biz insanlara bunu
anlatıyoruz, onlar ise; siz Kur’an’ı güzel okuyun yeter, manası önemli
değildir, diyorlar.
Bu da isabetsiz bir
tenkit. Şöyle ki:
a- Kur’an’ı güzel
okumak, ‘şarkı gibi okuma’ diye hafife alınamaz. Zira Peygamber
Efendimiz hadis-i şeriflerinde:
a-
زَيِّنُوا الْقُرْآنَ بِأَصْوَاتِكُمْ ، فَإِنَّ الصَّوْتَ الْحَسَنَ يَزِيدُ الْقُرْآنَ حُسْنًا
“Kur’an’ı
seslerinizle güzelleştiriniz. Çünkü güzel ses Kur’an’ın güzelliğini daha da
artırır.” buyurmuştur. (Hâkim,
el-Müstedrek, I, 768)
b- Kur’an’ı güzel okumak manasını
anlamaya mani değildir. Kaldı ki manasını anlamadan güzel okumak da mümkün
değildir.
c- Hiç kimse Kur’an’ı sadece okuyun,
manasını anlamayın demiyor.
Jüri üyeleri değerli hocalarımız da
daha küçük yaştan itibaren ömürlerini Kur’an’ı okuma, okutma, anlama ve
anlatmakla geçirmişlerdir.
Hepsine hürmetlerimi arzediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder