12 Şubat 2019 Salı

04-DOSTUNU BİL


04-DOSTUNU BİL
Yüce Rabbimiz Al-i İmran Suresinin 118. Ayetinde şöyle buyuruyor:
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا بِطَانَةً مِنْ دُونِكُمْ لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالًا 
وَدُّوا مَاعَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ 
أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الْآيَاتِ إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ
“Ey müminler! Sizden olmayanları sakın dost ve sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size ellerinden gelen fenalığı yapmaktan çekinmezler. Sizin sıkıntıya düşmenizi isterler. Size olan kin ve nefretleri ağızlarından taşmaktadır; kalplerinde gizlemiş oldukları düşmanlık ise daha büyüktür. Aklınızı kullanırsanız işte size ayetlerimizi tek tek açıklamış bulunuyoruz.”
Ayette geçen “bitâne” kelimesi kendisiyle içli dışlı görüşülen, kendisine her türlü sır emanet edilen candan samimi dost, arkadaş, sırdaş demektir. Aslında “bitâne” elbisenin iç tarafına, astarına denir ki burada insana yakın olan samimi dostu, sırdaşı eskilerin ifadesiyle mahrem-i esrarı kastedilmiştir.
Ayeti kerimede müminlere hitaben sizden olmayan münafık ve gayr-i müslimleri samimi dost, sırdaş / mahrem-i esrar edinmeyin buyurulmakta ve bunun sebepleri şöyle açıklanmaktadır:
a- Zira onlar size, zarar vermekten, aranıza fitne fesat sokmaktan geri kalmazlar, ellerinden gelen her türlü kötülüğü yapmaya çalışırlar.
b- Şayet size zarar vermeye güçleri yetmez, zarar veremezlerse sizin zarar görmenizi, sıkıntıya düşmenizi, başınıza musibet ve felaketlerin gelmesini isterler. Bundan dolayı memnun olurlar.
c- Onlar size olan aşırı kinleri sebebiyle kendilerini tutamamakta, düşmanlıkları ve öfkeleri ağızlarından taşmakta, içlerindeki kötülükler dışa yansımakta, ağızlarından dökülmektedir. Her kap içindekini sızdırır. İçindekiler iyiyse dışarıya iyi şeyler, içindekiler kötüyse dışarıya kötü şeyler yansır.
d- Dışa yansımayıp da içlerinde/kalplerinde gizledikleri düşmanlıkları, kin ve öfkeleri ise daha büyüktür, daha şiddetlidir.
e- Her biri birer ibret ve hikmet olup size hayra sevkeden, şerden uzaklaştıran ayetlerimizi size böylece açık ve net olarak bildirdik.
f- Eğer aklınızı kullanırsanız bu gerçekleri anlar, onların tu-zağına düşmezsiniz.
g- Yok, eğer Allah’ın vermiş olduğu akıl nimetini kullanmaz, dostunuzu düşmanınızı ayırt etmez ve nerede yer alacağınızı bilmezseniz haliniz perişan olur.

Nitekim Peygamber Efendimiz ensar iç elbise, yani iç elbiseleriniz kadar bize yakındır, diğer insanlar ise dış elbise gibidir. Buhari, Megazi, 55, Müslim, Zekat, 139

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder